Endüstri Tasarımında Eğretileme Kullanımına Yönelik Yöntemsel Yaklaşımlar

  

Endüstri tasarımında eğretileme kullanımını yöntemsel hale getirmeye yönelik literatürde fazla sayıda çalışma olmadığı görülmektedir. Kristin LoWer Gautvik(2001), Zheng, Mei-Yu(2003), Leong(2003) ve Kristen Rosenweigh’in(2007) endüstri ürün tasarımına uyarlanabilir nitelikte çeşitli çalışmalar gerçekleştirmişlerdir. Tez çalışmamız sürecinde, daha önce yapılmış araştırmalarda ortaya çıkartılmış bu yöntemler incelenmiş ve makina uygulamalarına daha fazla uyarlanabilirlik sağlanabilmesi amacıyla algoritma haline dönüştürülmeye çalışılmıştır. Yöntemlere ait süreçler, bilişim sistemlerince yürütülebilecek kadar basit alt adımlara ayırılmaya çalışılmıştır. 

  

  

  

Şekil: Endüstri Tasarımında Eğretileme Kullanımı Yöntemi Basitleştirilmiş Akış Şeması

  

   

  1. Yöntemin Adımları 

  Okumaya devam et

Genel kategorisine gönderildi

Tasarım süreçlerinde eğretileme

 

Tasarımcılar eğretilemeyi projelerinde itme gücü olarak kullanabilir, eğretilemeli teknikler sayesinde yeni etkileşimler veya etkileşim tarzları yaratabilirler. Eğretileme, planlanan yeni bir çalışma tarzının merkezini oluşturabilir. Tasarım sürecindeki temel gereklerden biri olan kavramsal çerçevenin oluşturulmasında eğretileme önemli rol oynayabilir.

 Eğretileme günlük yaşam süreçlerimizin genellikle farkında olmadığımız bir parçasıdır ve bir araç olarak tasarım da dahil olmak üzere çeşitli iş süreçlerinde kullanılabilir. Eğretilemeli kavramsal bir çerçeve, ürün ve hizmetlerin yeniden türetilmesinde ilk problem tanımından teslime kadar her aşamanın tutarlı şekilde oluşturulabilmesinde fayda sağlayabilir.

 

Tasarımcılar, üzerinde çalıştıkları ürünlere ait sorunları çözümlemek için, uygun eğretileme ile yeniden tanımlamalar gerçekleştirebilirler. Bu tanımlamalar, üründe yeni fark edilen bir sorun için veya ürünün bir önceki modelinden beri belli sorunlar için kullanılabilir.

  Okumaya devam et

Genel kategorisine gönderildi

Endüstri Ürünlerinde Eğretileme

 

Endüstri ürünlerinde eğretileme kullanımını iki ana bölümde incelemek olasıdır; ilki, doğrudan endüstri ürünü bünyesinde, tasarımında ve yapısında yer alan, kullanıcıya çeşitli iletiler aktaran biçimsel eğretilemedir. İkincisi ise, endüstri ürününün tasarım süreci içerisinde kullanılan, kendi nelikliği ile endüstri ürününde yer almayan fakat ürün tasarımı sürecinin düzenlenmesinde kullanılan eğretilemedir.

Düşünce için kelimeler ne anlam taşıyorsa, eğretileme için de tasarım biçim dili bileşenleri benzer anlam taşır. Zihinsel sınıflandırma sürecinin önemli bir parçası olan eğretileme, kişilerin nesneleri birbirleriyle karşılaştırmalarına izin vererek dışsal olguları daha iyi anlamalarını sağlar. Eğretileme günlük hayatımızın önemli bir parçasıdır ve kelimelerin kolayca ötesine gidebilen ‘şey’ler üzerindeki zihinsel faaliyetlerimizi şekillendirir; algılayışımız, düşüncelerimiz ve hareketlerimiz üzerinde etkileri vardır.

Okumaya devam et

Genel kategorisine gönderildi

Eğretilemenin çevresi ile ilişkileri

 

Eğretileme, doğru kullanıldığında tasarımcılar için faydalı, güçlü bir kavram-araçtır. Bununla birlikte, eğretilemenin yanlış kullanılması, eğretileme kullanımına hiç çaba gösterilmediği durumdan daha kötü sonuçlar ortaya çıkartabilir. Uygun şekilde kullanılmış eğretileme, alıcıya bilmediği yeni bir kavramla ilgili detayları, bildiği bir kavram cinsinden anlatır. Bu süreç birkaç kere meydana gelir ve sonrasında alıcı zihindeki öğrenme özelliği nedeniyle, eğretileme bir anlam olarak bellekteki yerini alır ve bir daha fark edilmeyecek bir konuma geçer; artık eğretileme özümsenmiş ve kabul görmüştür. Tekrar fark edilmesi için özel çaba gerekecektir. Bu, kavramı tanıyan kişilerin dış katmandaki eğretilemelerle vakit kaybetmeden doğrudan daha önemli alt detaylara ulaşabilmelerine olanak veren olumlu bir özelliktir. Eğretilemenin uygun şekilde seçilmediği durum ise, eğretilemenin tanınma aşamasında farklı yorumlar oluşturabileceği için, asıl anlatılmaya çalışılan kavramın yanlış aktarılmasına yol açabilir.

Farklı kültürlerin, özellikle zaman gibi soyut konularda sahip oldukları kavramsal çerçeveler birbirlerinden farklı olabilir. Birden fazla kültüre yayılan eğretilemelerin seçimi yapılırken bu konuya dikkat edilmelidir. Eğretilemeler kültüre özel olmakla kalmaz, sıklıkla o kültüre sahip aynı toplum içindeki belirli alt gruplar arasında da değişiklik gösterebilir. Örneğin geleneksel bir telefonu hiç görmemiş bir toplum için geleneksel telefon şeklindeki bir sayısal telefon hiçbir anlam taşımayacaktır.

Okumaya devam et

Genel kategorisine gönderildi

İnsan zihninin yapısı ve eğretilemenin zihinde işlenişi

 

Paul Mac Lean, saralı hastalar üzerinde yaptığı çalışmalarda elde ettiği bilgilere dayanarak, beynin üç ana bölümden oluştuğu fikrini ortaya atmıştır (The Triune Brain, 1952-1960). Lean’e göre, R-Complex, limbic-system ve neo-cortex olarak adlandırdığı üç bölüm birbirinden bağımsız zeka, zaman-uzay kavram ve belleğe sahiptir. Kabaca, R-Complex omurilik soğanı-omurilik, limbic-system beynin orta bölümü ve neo-cortex de beynin iki yarı küresinin dış katmanından oluşmaktadır. Bu bölümlerden en eski olanı, ilkel sürüngen beyni ile benzer özellikler taşıdığı için Lean tarafından “sürüngen beyni” olarak adlandırılan R-Complex’tir. Dokunma, basit düzenleme, motor kontroller, hayatta kalmaya yönelik basit düzeyde hisler-refleksler, aynı düzeyde bellek işlevleriyle vücudun nefes, kalp atışı gibi otonom sistemlerini kontrol eder, uyku dahil sürekli aktiftir. Beynin bir üst düzeydeki parçası, limbic-system, Lean tarafından “ilkel memeli beyni” olarak adlandırılmıştır ve evrim sürecindeki ilk memeli olan primatların beyinleri ile ortak özellikler taşır. Sürüngen beynine göre daha karmaşık bir bellek ve mantık sistemi içerir, duyguların kaynağı olup içgüdüsel davranışları bir üst kademeye taşır. Tek başına bir karar almayan bu bölüm, bir üst bölüm ile yoğun iletişim halindedir. Lean’ın neo-cortex olarak adlandırdığı en üst beyin bölümü ise daha üst düzey memelilerin ve insanın beyin yapısında bulunur. İnsan beyninde kapladığı hacim, tüm beynin yaklaşık 2/3’ünü oluşturur. Neo-cortex daha karmaşık düşünce, mantık, özel yetenekler ve bunlara ait belleği barındırır. Beyin bölümleri arasında yönetimsel hiyerarşi vardır. Hayatta kalma amacı ile R-Complex’in ürettiği kararlar, limbic-system’in ürettiği duygusal dürtülerin, duygusal dürtüler de neo-cortex in ürettiği zeka, yaratım ve kültüre dayalı sonuçların önüne geçebilir.

 

Şekil: İnsan Beyni Bölümleri

Okumaya devam et

Genel kategorisine gönderildi

Eğretilemenin Gelişimi

Eğretileme 1970lerin sonlarına ve 1980lere kadar, dilbilimci ve araştırmacıların çoğu tarafından konuşmanın normal olmayan bir bölümü, dekoratif bir dil oluşturma amaçlı şiirsel bir özenti gibi görülmüş, eğretilemenin “normal” dil kullanımı ile açıklanması gerekliliği vurgulanmıştır 

Bu tarihlerden sonra yapılan çalışmalar sayesinde eğretilemenin sadece dilin bir parçası değil, genel olarak düşünce sistemimizin bütünüyle ilgili olduğu ve “bir alanı, bir başkasını kullanarak kavramsallaştırma” amacıyla kullanılabileceği görüşü, giderek daha fazla kabul görmeye başlamıştır. Bu düşünceye göre eğretileme düşün sistemimizde son derece yaygındır ve eğretileme sayesinde binlerce alan, başka alanlarla “eşleşir”. Hatta herhangi bir soyut kavram hakkında eğretileme kullanmadan konuşabilmek hemen hemen olanaksızdır.  

Okumaya devam et

Genel kategorisine gönderildi

Eğretileme Kelimesinin Etimolojisi

 

İngilizcedeki metaphor kelimesi, Yunanca’da “öte”ye “taşımak”, “iletmek” anlamına gelen metaphora (metaphora) kelimesinden türemiştir. Bu kelime modern Yunanca’da hâlâ kullanılmaktadır. Antik Yunan’da “metaphor” ikinci bir anlama daha sahiptir: Aristo, bu ikinci anlamı, “Metafor, kendinden başka bir şeyi tasvir eden bir varlığın kullandığı araçtır” şeklinde anlatmıştır (Aristo, Şiirler). Aslen kendi de metaforik yani eğretilemeli olan bu tanım İngiliz ve birçok Avrupa dillerine uyarlanarak kullanılmıştır. Eğretileme, Türkçede metafor olarak da kullanılmaktadır.

Okumaya devam et

Genel kategorisine gönderildi

Ürün ve İletişim

 

Tüm ürünler, kullanıcıları ile iletişim halindedir. Bu iletişim birçok değişik ortam ve düzeyde meydana gelir. Bazı ürünler işlevselliklerini vurgular veya bir duyguya gönderme yaparken, bazıları bir öykü anlatıyor olabilir. İletişimde aktarılan veri ne olursa olsun, tüm ürünler, bilinçli veya rastgele oluşan bir dili konuşurlar. Ürün tasarımcısı bu dili yorumlayıp, gerektiğinde değişikliğe uğratarak kendi tasarımında yer almaya uygun hale getirir ve böylece kendi özgün “tasarım dilini” ortaya çıkartır. Üründe istenilen iletilerin verimli olarak aktarılması, istenmeyen iletilerin de en aza indirilmesi için özenle oluşturulan tasarım dili ürünün biçimsel özellikleri ile ortaya konulduğuna göre “tasarım biçim dili” olarak adlandırılması uygun olacaktır.

Okumaya devam et

Genel kategorisine gönderildi

Ürün Kullanıcı Arası Bağ

 

Bir ürünün kullanıcılar tarafından tercih edilebilmesi için sadece basit ihtiyaçları karşılaması artık yeterli değildir. Bazı kullanıcılar ürün tercihinin belirlenmesinde değişik, yararlı, akıllı özellikler ararlarken, bazıları ise öncelikle ürünün kendileri ile kurduğu bağdan etkilenmektedir. Bu bağ kullanıcının geçmişi, kültürü, eğitim düzeyi ve benzeri etkenlerle ilişkili olabilir.

Okumaya devam et

Genel kategorisine gönderildi